AŞK SEN
GİBİ BİŞEYMİŞ
neye
benziyordu kokusu,
tadı
nasıldı...ne renkti mesela
nasıl
bilebilirdim...karşılaşmışmıydım...
yağmur
kaçağı gözlerine uğradığımda anladım
aşkın
renginin gözlerinin rengi olduğunu
yüreğine
sürgün olup yüreğime battığında anladım
aşk adına
söylenen tüm sözlerin manasızlığını
her
yanımdan sen damlayıp sen koktuğumda anladım
aşkın
kokusunun teninin kokusu olduğunu
sözcüklere
sığdıramayıp
seni
şiirlerime saçtığımda anladım
dilin lal
olup kalemin kelimelere küsebileceğini
sana bir
benzetme yapılamayacağını
ve bir
ismin bu kadar her şeyi tamamlayacağını...
her yerde
seni görmeye başladığımda anladım
çöllerde
neden seraba düşüldüğünü.
hüzün
tadında bir gülümseme asıldığında
anladım
deli kız sevdama hiç bir kefaletin
yetmeyeceğini...
seni
göremediğimde anladım
dizindeki
yaraya bakıpta kanıyor diye ağlayan
çocuğun
öpünce
acılarının niye geçtiğini
sensizliğin
çorak toprağına yenik düştüğümde anladım
ağlarken
gülmeye başlayanların acılarının ağlamaya
yetmediğini
kıskançlığın damarlarıma akıp korlarda kaldığımda
anladım
dikenlerin
güllerden neden daha cüretkar
olduğunu
bulutlar
yerine gökyüzüm olduğunda anladım
her yüzüne
baktığımda sevdamın mavilere yansıyacağını
gözlerime
hazan vurduğunda anladım
nede
acıymış aşkın gözyaşları meğer...
ateş böceği
gibi etrafında dönüp durmamdan anladım
gözlerinsiz
dünyanın karanlık olacağını
bu kadar
hayatımda yer edip sadakatın ismi
olabileceğini
hep içimde
olmandan anladım
mesafelerin
görmemelerin bile yakınlık olabileceğini
seni
konuşurken bile özlediğimde anladım
her özlem
denilenin aslında özlem olmadığını
herkezin
özlenemeyeceğini.
aşk
harmanının
sende
kaldırılabileceğini...
sana
çarptığımda anladım
sevdaya
düşmenin en güzel yürek yarası olabileceğini
ve senden
başka yarabandım olamayacağını
sana
sıfatlar yüklemeye başladığımda anladım
artık
hayatımın anlamı olup vazgeçilmezim
olacağını.
yüreğine
saklanıp etrafı görmediğimde anladım
kelebeklerin niye aydınlığa kanat
çırptığını.
sana nazlandığımda
anladım
her güzel
şeyin aslında sen söylediğin için güzel
olduğunu...
ve sevdam
beni aştığında anladım
aşkın sen
gibi bişey olduğunu
seni sende
anladım
ben aşkı
sen diye tanımladım
meğerse aşk
senin gibi bişeymiş...
meğerse sen
aşk
aşk senmişsin...
meğerse aşk
gülümseyişinde bile
alev
alev yanmakmış...
Sunum
-- A.H.S.